Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Makale İçeriği

Her yıl dünya genelinde yarım milyondan fazla insan böbrek taşı sorunları nedeniyle acil servise başvuruyor. Her on kişiden birinin hayatlarının bir döneminde böbrek taşı olacağı tahmin edilmektedir.

1970’leden 2000’lerin sonunda böbrek taşı hastalarının sayısında büyük bir artış var. Böbrek taşı riski erkeklerde yaklaşık %11, kadınlarda ise %9’dur. Yüksek tansiyon, diyabet ve obezite gibi diğer hastalıklar böbrek taşı riskini artırabilir.

Böbrek Taşı Nedir?

Böbrek taşı, idrardaki kimyasallardan oluşan sert bir nesnedir. Dört çeşit böbrek taşı vardır: kalsiyum oksalat, ürik asit, struvit ve sistin. Bir böbrek taşı, şok dalgası litotripsi (ESWL), üreteroskopi, perkütan nefrolitotomi veya nefrolitotripsi ile tedavi edilebilir. Yaygın semptomlar arasında şiddetli bel ağrısı, idrarda kan görülmesi, mide bulantısı, kusma, ateş ve titreme veya kötü kokan veya bulanık görünen idrar bulunur.

İdrarın içinde çözünmüş çeşitli atıklar vardır. Çok az sıvıda çok fazla atık olduğunda kristaller oluşmaya başlar. Kristaller diğer elementleri çeker ve idrarla vücuttan atılmadığı takdirde daha da büyüyecek bir katı oluşturmak üzere birleşirler. Genellikle, bu kimyasallar vücudun ana kimyacısı olan böbrek tarafından idrarda elimine edilir. Sağlıklı bir insanda, yeterli sıvıya sahip olmak bu kimyasalları yıkar veya idrardaki diğer kimyasallar taş oluşumunu engeller. Taş oluşturan kimyasallar kalsiyum, oksalat, ürat, sistin, ksantin ve fosfattır.

Oluştuktan sonra taş böbrekte kalabilir veya idrar yolundan üretere doğru ilerleyebilir. Bazen küçük taşlar çok fazla ağrıya neden olmadan idrarla birlikte vücuttan dışarı çıkar. Ancak hareket etmeyen taşlar böbrek, üreter, mesane veya üretrada idrarın birikmesine neden olabilir. Ağrıya neden olan da budur.

Böbrek Taşı Oluşumunun Nedenleri

Böbrek taşı oluşumunun olası nedenleri arasında az su içmek, egzersiz alışkanlığı (çok fazla veya çok az), obezite, kilo verme ameliyatı veya çok fazla tuzlu veya şekerli yemek yemek yer alır. Enfeksiyonlar ve aile öyküsü bazı insanlarda önemli olabilir. Çok fazla fruktoz tüketmek, böbrek taşı oluşumu riskinin artmasıyla ilişkilidir. Fruktoz, sofra şekerinde ve yüksek fruktozlu mısır şurubunda bulunabilir.

Böbrek Taşı Türleri

Dört ana böbrek taşı türü vardır:

Kalsiyum oksalat: Kalsiyumun idrarda oksalat ile birleşmesiyle oluşan en yaygın böbrek taşı türüdür. Yetersiz kalsiyum ve sıvı alımının yanı sıra diğer koşullar oluşumuna katkıda bulunabilir.

Ürik asit: Organ etleri ve kabuklu deniz ürünleri gibi gıdalar, pürinler olarak bilinen yüksek konsantrasyonlarda doğal bir kimyasal bileşiğe sahiptir. Yüksek pürin alımı, doğru koşullar altında böbreklerde taş oluşturabilen daha yüksek monosodyum ürat üretimine yol açar. Bu tür taşların oluşumu aile bireylerinde nesilden nesile görülme eğilimindedir.

Strüvit: Bu taşlar daha az yaygındır ve üst idrar yollarındaki enfeksiyonlardan kaynaklanır.

Sistin: Bu taşlar nadirdir ve ailelerde nesilden nesile görülme eğilimindedir.

Böbrek Taşı Belirtileri

Böbrek taşı büyüklüğü pek çok farklı boyutta olabilir. Kum tanesi, çakıl taşı veya bir golf topu büyüklüğünde taşlar olabilir. Genellikle, taş ne kadar büyükse semptomlar o kadar belirgindir.

Böbrekte taş oluşumuna işaret eden belirtiler aşağıdakilerden biri veya birkaçı olabilir:

  • sırtınızın altında her iki tarafında şiddetli ağrı
  • uzun süreli daha belirsiz ağrı veya mide ağrısı
  • idrarda kan görme
  • mide bulantısı ya da kusma
  • ateş ve titreme
  • sert kokulu ve bulanık görünen idrar

Çoğu durumda, böbrek taşları organlara ve dokulara zarar vermeden geçer, ancak genellikle çok fazla ağrıya neden olmaz. Küçük taşlar için gereken tek tedavi ağrı kesiciler olabilir. Özellikle kalıcı semptomlara veya başka komplikasyonlara neden olan taşlar için başka tedavi gerekebilir. Ancak ağır vakalarda ameliyat gerekebilir.

Böbrek Taşı Teşhisi

Böbrek taşı teşhisi tıbbi öykü, fizik muayene ve görüntüleme testleri ile başlar. Doktorlarınız böbrek taşlarının tam boyutunu ve şeklini bilmek isteyecektir. Bu, böbreklerden mesaneye kadar yüksek çözünürlüklü bir BT taraması veya taşın boyutunu gösterecek olan “KUB röntgeni” (böbrek-üreter-mesane röntgeni) adı verilen bir röntgen ile yapılabilir. KUB röntgeni genellikle cerrahlar tarafından taşın şok dalgası tedavisi için uygun olup olmadığını belirlemek için elde edilir. KUB testi taşınızı tedaviden önce ve sonra izlemek için kullanılabilir, ancak tanı için genellikle BT taraması tercih edilir. Bazı insanlarda, doktorlar ayrıca bir boya enjekte edildikten sonra alınan idrar sisteminin özel bir röntgeni olan intravenöz pyelogram veya lVP isteyecektir.

Böbrek Taşı Tedavisi

Böbrek taşı tedavisi çocuklarda ve yetişkinlerde benzerdir. Çok su içmeniz istenebilir. Doktorlar taşın ameliyatsız geçmesine izin vermeye çalışırlar. Ayrıca idrarınızı daha az asitli hale getirmeye yardımcı olacak ilaçlar da alabilirsiniz. Taş çok büyükse veya idrar akışını engelliyorsa veya enfeksiyon belirtisi varsa böbrek taşı ameliyatı ile taş alınır.

Şok dalgası litotripsi, taşları parçalara ayırmak için yüksek enerjili ses dalgalarını kullanan ve taşların idrarla vücuttan atılmasını sağlayan bir prosedürdür. Üreteroskopi, bir endoskop yardımı ile üreterden girilerek taşı yok parçalamayı içerir. Çok büyük veya komplike taşlar için doktorlar perkütan nefrolitotomi/nefrolitotripsi uygulanır.

Şok Dalgası Litotripsi Nedir?

Şok Dalgası Litotripsi (SWL), dünya genelinde en yaygın böbrek taşı tedavi seçeneğidir. Vücudun dışından gelen şok dalgaları, böbrekteki taşı hedef alarak taşın parçalanmasını sağlar. Taşlar küçük parçalara bölünür. Bazen ESWL olarak da adlandırılır: Ekstrakorporeal Şok Dalgası Lithotripsy.

SWL, yüksek enerjili şok dalgaları kullanarak böbrek veya üreterdeki (böbrekten mesaneye giden tüp) taşları tedavi etmek için uygulanan cerrahi olmayan bir tekniktir. Taşlar, idrarla geçebilecek kadar küçük parçalara ayrılır. Büyük parçalar kalırsa başka bir tedavi yapılabilir.

SWL Ne Zaman Kullanılabilir?

SWL, bazı taşlarla diğerlerinden daha iyi çalışır. Çok büyük taşlar bu şekilde tedavi edilemez. Taşın boyutu ve şekli, idrar yolunuzda nereye yerleştiği, sağlığınız ve böbreklerinizin sağlığı, SWL’nin uygulanabilirliği için önemli kriterlerdir. Çapı 2 cm’den küçük olan taşlar SWL için en uygun boyuttur.

SWL’de röntgen ve şok dalgalarına ihtiyaç duyulduğu için taşlı hamile kadınlara bu şekilde tedavi uygulanmaz. Kanama bozuklukları, enfeksiyonlar, ciddi iskelet anormallikleri olan veya morbid obez olan kişiler de genellikle SWL için iyi adaylar değildir. Böbreklerinizde başka anormallikler varsa, doktorunuz farklı bir tedavi görmeniz gerektiğine karar verebilir. Kalp piliniz varsa, SWL için uygun olup olmadığınıza bir kardiyolog karar verecektir.

SWL Uygulaması

Ameliyat masasına yatırılacaksınız. Karnınıza veya böbreğinizin arkasına yumuşak, su dolu bir yastık yerleştirilebilir. Gövde, şok dalgası ile taşın tam olarak hedef alınabilecek şekilde konumlandırılmıştır. Taşları parçalamak için yaklaşık 1-2 bin şok dalgası gerekiyor. Tam tedavi yaklaşık 45 ila 60 dakika sürer.

Bazen doktorlar mesane yoluyla bir tüp yerleştirir ve SWL’den hemen önce bunu böbreğe bağlar. Bu tüpler (stent adı verilir) üreter bloke olduğunda, enfeksiyon riski olduğunda ve dayanılmaz ağrıları olan veya böbrek fonksiyonlarında azalma olan hastalarda kullanılır.

İşlemden sonra, genellikle bir saat kadar sonra eve dönmenize izin verilir. Bol miktarda sıvı içmeniz istenir ve taş parçalarını test etmek için bir filtreden geçirerek idrarınızı süzmeniz istenir.

Bu tedavinin en büyük avantajı böbrek taşlarını ameliyatsız tedavi etmesidir. Sonuç olarak, hastanede kalış ve iyileşme süresi azalır.

SWL böbrek hasarına neden olma potansiyeline sahiptir. SWL’nin yüksek tansiyon ve diyabet gelişimine neden olup olmadığı veya yol açıp açmadığı tartışmalıdır. Bu olasılıklar halen araştırılmaktadır. SWL’nin sizin durumunuzdaki riskleri ve yararları hakkında doktorunuza danışmalısınız.

Bu tedavi için iyi aday olduğu düşünülen hastalarda, SWL tedavisinden sonraki üç ay içinde %55-75 oranında taşsız olduğu bulunmuştur. Daha küçük taşlarda (1 cm’den küçük) yüksek başarı oranları yakalanmaktadır.

Tedaviden sonra bazı hastalarda hala geçemeyecek kadar büyük taş parçaları olabilir. Bunlar gerekirse tekrar şok dalgaları veya başka bir tedavi ile tedavi edilebilir.

SWL Fiyatları

Litotripsinin maliyeti bazı durumlara göre değişir. Mevcut maliyetler hakkında bilgi için üroloğunuzla veya hastanenizle görüşün. Bu prosedürü düşünüyorsanız, hangi masrafların karşılandığını ve masraflarınızın ne olacağını öğrenmek için sigorta şirketinize başvurun.

Üreteroskopi Nedir?

Üreteroskopi, mesane ve üretere küçük bir dürbün (esnek teleskop gibi) sokulduğu ve idrar yollarındaki çeşitli problemlerin teşhis ve tedavisinde kullanılan bir işlemdir. Üreter taşları için (üreterde bir taş), üroloğun üretere gerçekten bakmasına, taşı bulmasına ve çıkarmasına izin verir. Cerrah, mesane yoluyla üretere ulaşır ve tel bir sepet ile taşı tutarak çıkarır.

Üreteroskopi, işlemi yapacak cerrahın tecrübesine dayalı olarak uygun büyüklükteki her taş için kullanılabilir. Üreteroskopi ile böbrek taşlarının parçalanması, şok dalgası litotripsisinden (SWL) daha garantilidir.

Üreteroskopi Hangi Durumlarda Kullanılır?

Üreteroskopi genellikle üreterdeki taşlar için kullanılır. Alt üreter taşlarının en yaygın tedavisidir. Böbrek taşları için şok dalgası litotripsi (SWL) en yaygın tedavidir. SWL uygulaması herkeste kullanılamaz. Üreteroskopi, hamilelerde, obezlerde yada kan pıhtılaşma sorunu olanlarda uygulanabilir. Daha büyük boyuttaki taşların tedavisinde perkütan nefrolitotomi veya açık cerrahi tedavileri uygulanabilir.

Üreteroskopi çoğu zaman, ayakta tedavi prosedürüdür.

Riskleri Nelerdir?

Üreterde küçük bir enfeksiyon, kanama veya yaralanma olasılığı vardır. Üreter çok küçükse, üreteri açık tutmak için bir veya iki hafta stent yerinde bırakılabilir ve daha sonra işlem daha sonraki bir tarihte gerçekleştirilir.

Perkütan Nefrolitotomi ve Perkütan Nefrolitotripsi Nedir?

Bu prosedürler, büyük veya düzensiz şekilli böbrek taşı olan hastalarda, enfeksiyonlu kişilerde, SWL/ESWL (ekstrakorporeal şok dalgası litotripsi) ile yeterince parçalanmamış taşlarda kullanılan böbrek taşı tedavi seçeneğidir. Tedavi,  2 cm’den büyük (mermer boyutu) taşlar bu işlemi gerektirir.

Her iki prosedür de arkadaki küçük bir kesiden böbreğe girmeyi içerir. Cerrah böbreğe ulaştığında, bir nefroskop (minyatür bir fiberoptik kamera) ve diğer küçük aletler delikten geçirilir. Taş tüpten olduğu gibi çıkarılırsa nefrolitotomi denir. Taş parçalanarak çıkarılırsa nefrolitotripsi denir. Cerrah taşı görebilir, taşı parçalamak için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanabilir ve bir emme makinesi kullanarak taş tozunu vakumlayabilir.

Bu tedavi seçeği genel anestezi gerektirir. 2 veya 3 gün boyunca hastaneye yatışa ihtiyacınız olacaktır. Taşın konumuna göre 20 ile 45 dakika arasında işlem tamamlanır. Amaç, idrar yolundan geçecek taş kalmaması için tüm taşları çıkarmaktır.

Riskler Nelerdir?

Perkütan nefrolitotomi veya nefrolitotripsi gibi minimal invaziv ameliyatlar bile enfeksiyon, kanama ve diğer komplikasyon riskleri taşır. Prosedür, böbrekte genellikle başka bir tedavi olmaksızın iyileşen bir delik oluşturur. Karın ameliyatları, bağırsak, üreter, karaciğer veya mesane gibi diğer yakın organlarda küçük bir yaralanma riski taşır.

Avantaj ve Dezavantajlar

Taşlar çok büyük (2 cm’den fazla) olduğunda veya etkili SWL veya üreteroskopiye izin vermeyen bir yerde olduğunda perkütan taş çıkarılması gerekebilir. Böbrek üzerindeki herhangi bir operasyon, yaşamın ilerleyen dönemlerinde nispeten nadir görülen uzun vadeli bir yüksek tansiyon veya böbrek fonksiyonlarında azalma riski taşır. Bunu cerrahınızla konuşmalısınız.

Bu ameliyatın bir avantajı, hastanın taşsız olduğundan emin olmak için en etkili teknik olmasıdır.

Bir kesi içermesine rağmen, böbrek taşını tedavi etmek için yapılan tam açık ameliyattan daha az invazivdir. Daha zor ameliyatlar arasında yer aldığı için özel eğitim almış cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Ürologlar ve radyologlar bu ameliyatlarda birlikte çalışabilirler.

Sık Sorulan Sorular

Böbrek taşlarının uzun vadeli sonuçları nelerdir?

Böbrek taşları, kronik böbrek hastalığı geliştirme riskini artırır. Bir taşınız varsa, başka bir taşa sahip olma riskiniz artar. Bir taş geliştirenler, 5 ila 7 yıl içinde başka bir taş geliştirme riski yaklaşık %50’dir.

Böbrek taşı riskini azaltmak için neler yapılabilir?

Yeterince sıvı içmek, idrarınızın atık ürünlerle daha az konsantre olmasına yardımcı olacaktır. Daha koyu renkli idrar daha konsantredir, bu nedenle yeterince su içtiğinizde idrarınız çok açık sarı görünmelidir. İçtiğiniz sıvının çoğu su olmalıdır. Çoğu insan günde 12 bardaktan fazla su içmelidir.

Su sodadan, spor içeceklerinden veya kahve/çaydan daha iyidir. Egzersiz yapıyorsanız veya dışarısı sıcaksa daha fazla içmelisiniz. Şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubu küçük miktarlarda sınırlandırılmalıdır.

İdrarı daha az asidik yapan daha fazla meyve ve sebze yiyin. İdrar daha az asidik olduğunda, taşlar daha az oluşabilir. Hayvansal protein, daha fazla asit içeren idrar üretir ve bu da böbrek taşı riskinizi artırabilir.

Diyetinizdeki fazla tuzu azaltabilirsiniz. Herkesin aklına tuzlu patates cipsi ve patates kızartması gelir. Bunlar nadiren yenmelidir. Tuzlu başka ürünler de var: sandviç etleri, konserve çorbalar, paketlenmiş yemekler ve hatta spor içecekleri.

Fazla kilonuz varsa normal kiloya ulaşmaya çalışmalısınız. Ancak, yüksek miktarda hayvansal protein içeren yüksek proteinli kilo verme diyetleri de taş oluşumu riskine katkıda bulunabilir.

Bazı bitkisel maddeler, taşları önlemeye yardımcı olarak tanıtılmaktadır. Taşları önlemede herhangi bir bitki veya takviyenin kullanımını desteklemek için yayınlanmış yeterli tıbbi kanıt olmadığını bilmelisiniz.

Taşınız varsa veya böbrek taşı olma riskiniz yüksek olduğunu düşünüyorsanız, diyet değişiklikleri yapmak için doktorunuza ve/veya kayıtlı bir diyetisyene başvurun.

Çocuklarda da böbrek taşı olabilir mi?

Böbrek taşları 5 yaşından küçük çocuklarda da oluşabilir. Aslında bu sorun çocuklarda o kadar yaygın ki bazı hastaneler çocuk hastalar için ‘taş’ klinikleri açıyor. Bu durum genellikle gıda seçimleriyle ilgili çeşitli faktörlere bağlanıyor. En önemli iki neden, yeterince sıvı içmemek ve tuz oranı yüksek yiyecekler yemektir. Çocuklar daha az tuzlu patates cipsi ve patates kızartması yemelidir.

Böbrek taşları önlenebilir mi?

Çoğu zaman önlenebilirler. Birden fazla böbrek taşı olan kişilerde bir başka böbrek taşı oluşması muhtemeldir. Sebep bulunduğunda, doktor daha fazla sıvı, diyet değişiklikleri ve ilaç içmeyi önerebilir.